Elçin Akdeniz Kimdir?

Elçin Akdeniz, 2000 yılında işletme bölümünden ve sonrasında psikoloji bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun olmuştur. Yüksek lisans için Beykent Üniversitesi Klinik Psikoloji’ye kabul edildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöro-Psikoloji bölümünde iki dönem, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde iki dönem, Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde ve Fransız Lape Hastanesinde klinik psikoloji alanında staj çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Şimdi ise Sarıyer – Levent ilçesinde kendi kliniğinde psikolog olarak görev yapmaktadır. Uluslararası Şema Terapi Derneği (ISST), Beck Enstitü ve Türk Psikologlar Derneği üyesidir.

Psikanalitik / Psikodinamik Terapi

Psikanalitik terapi, Sigmund Freud’un kuramlarına dayanan ve bireyin bilinçdışı süreçlerini, çocukluk deneyimlerini ve içsel çatışmalarını anlamaya odaklanan bir terapi yaklaşımıdır.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)

BDT, bireyin olumsuz ve işlevsel olmayan düşüncelerini yeniden şekillendirerek, yerine gerçekçi ve olumlu düşünce biçimleri koymayı hedefleyen bir terapi yöntemidir.

Şema Terapi

Şema terapi, bireyin çocuklukta geliştirdiği ve yaşam boyu süren olumsuz düşünce ve davranış kalıplarını (şemaları) tanımlayıp değiştirmeyi amaçlayan bir terapi yaklaşımıdır.

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme)

EMDR, travmatik anıların işlenmesine yardımcı olan bir terapi yöntemidir. Göz hareketleri veya diğer çift yönlü uyarımlar kullanılarak, rahatsız edici anıların etkisinin azaltılması hedeflenir.

Çözüm Odaklı Kısa Süreli Terapi

Çözüm odaklı kısa süreli terapi, bireyin mevcut kaynaklarını ve güçlü yönlerini kullanarak hedeflerine ulaşmasını destekleyen bir terapi yaklaşımıdır.

Tedaviler..

Alanlar ve Uygulamalar

Panik Atak: Korkularınızla Yüzleşme Zamanı

Çocuk ve…
Nisan 16, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Genç Zihinlerin Karmaşık…
Nisan 16, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
ÖZGÜL FOBİLER : Hayatınızı Korkusuzca Yaşayın

Bir…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
KAYIP VE YAS : Duygusal Sağlığınızı Geri Kazanın

Sevdiğiniz…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
BULUMİA NERVOZA : Beden ve Zihin Arasındaki Görünmez Savaş

Bulimia…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Anksiyete ve Depresyon Birlikte Nasıl Bir Şeydir?

Bir yandan…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Depresyon da Olan Birine Nasıl Yardım Edebilirsiniz?

Yakınınızdaki…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Gece Yarısında Panik Atak mı Yaşıyorsunuz?

Panik ataklar…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Travma Tepkileri : Zihnin ve Bedenin Verdiği Yanıtlar

Bazen…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Takıntılı Düşünceler ve Gerçeklik Algısı .. Zihin bazen…
Nisan 15, 2025/tarafından Elçin AKDENİZ
Saplantı bozukluğu bireyin günlük yaşamını oldukça kısıtlayan…
Mart 20, 2020/tarafından Elçin AKDENİZ
Şiddetli ve aniden gelişen korku veya endişe hali olan…
Mart 10, 2020/tarafından Elçin AKDENİZ
Özellikle tanıdık olmayan insanlarla iletişim kurarken…
Mart 5, 2020/tarafından Elçin AKDENİZ
Cinsel ilişkideki istemsiz kasılmalar ve buna bağlı olarak;…
Şubat 24, 2020/tarafından Elçin AKDENİZ
Disosiyatif kimlik bozukluğu (DKB) çoklu kişilik bozukluğu…
Aralık 17, 2019/tarafından Berkant Hayratoğlu

Çoğu zaman hayatın ne kadar büyük olduğunun farkında değiliz. Laura Anderson, insanların kendilerini canlı hissetmelerine ve kendilerine inanmalarına yardımcı olur! Zaman ayırdığınız ve profesyonel hizmetiniz için teşekkür ederim!

Sıkça Sorulan Sorular

Merak Ettikleriniz

Kliniğimizde uygulanan tüm tedaviler ve hastaların kimlik bilgileri tamamen gizlilik içerisinde saklanmaktadır. Hastanın tedavinin hangi aşamasında olduğu, tanısı ve diğer bilgiler, hasta dışında kimseyle paylaşılmamaktadır.

Seans süreleri; konulan tanı, rahatsızlığın aşaması, hastanın kişisel özellikleri ve tedaviye verdiği cevapla doğru orantılıdır. Seans sayıları ve uzunluğu bu kriterlere göre artmakta veya azalmaktadır.

Hastalığa ve kişiye özel olarak uyguladığımız tedaviler, büyük oranda başarı sağlayabilmektedir. Başarı oranını belirleyen faktörler genel itibarı ile hastanın kişisel özellikleri ile tedaviye hazır olması ve tedaviye verdiği cevaptır.

Psikolojik birçok rahatsızlık, kişiye ve tanıya özel olarak uygulanan psikoterapi yöntemleriyle giderilebilmektedir. İlaçlı tedavinin gerektiği ağır rahatsızlıklarda ise hastalar psikiyatristlere yönlendirilmektedir.

Klinik psikologlar, çeşitli psikolojik sorunlarla başa çıkmak için başvurulabilecek bir kaynaktır. Kaygı, depresyon, ilişki sorunları, stres, travma sonrası stres bozukluğu, yas ve kayıp, öfke yönetimi gibi birçok konuda yardımcı olabilirler. Ayrıca, kişisel gelişim ve performans artırma amacıyla da klinik psikologlara başvurulabilir.

Klinik psikologlar, danışanlarının ihtiyaçlarına ve durumlarına göre özel olarak tasarlanmış terapi ve danışmanlık seansları sunarlar. İlk randevularda genellikle danışanın hikayesi ve ihtiyaçları değerlendirilir. Sonrasında, terapi planı oluşturulur ve belirlenen hedeflere yönelik çalışmalar yapılır. Seanslar genellikle haftalık olarak düzenlenir, ancak ihtiyaca göre farklılık gösterebilir.

Klinik psikologlar genellikle çeşitli terapi yaklaşımlarını kullanırlar, bunlar arasında bilişsel davranışçı terapi, psikanalitik terapi, duygu odaklı terapi, çözüm odaklı terapi, kabul ve kararlılık terapisi gibi yöntemler bulunur. Hangi yaklaşımın kullanılacağı, danışanın ihtiyaçlarına, terapistin uzmanlık alanına ve terapötik ilişkiye bağlı olarak belirlenir.

Klinik psikologlar genellikle her yaş grubuna hizmet verebilirler. Çocuklar, ergenler, yetişkinler ve yaşlılar arasında her yaş grubundan danışanlarla çalışabilirler. Ayrıca, aile terapisi ve çift terapisi gibi özel alanlarda da hizmet sunabilirler.

Klinik psikologlara genellikle telefonla, e-posta yoluyla veya web siteleri aracılığıyla ulaşılabilir. Randevu almak için iletişim bilgilerini kullanarak doğrudan irtibata geçebilir veya web sitelerinde bulunan randevu talep formunu doldurabilirsiniz. Danışma ve randevu alma süreci genellikle kolay ve hızlıdır.

Klinik psikologlarla yapılan seanslar genellikle 45 ila 60 dakika arasında sürer. Ancak bu süre, danışanın ihtiyaçlarına ve terapistin uyguladığı terapi yöntemine bağlı olarak değişebilir.

İlk randevuda genellikle terapist, danışanın geçmişi, mevcut durumu, sorunları ve hedefleri hakkında bilgi toplamak için sorular sorar. Danışanın terapiden beklentileri ve motivasyonu da değerlendirilir. Bu süreç, terapistin danışanın ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilmesi için önemlidir

Seans sıklığı, danışanın ihtiyaçlarına ve terapistin önerilerine bağlı olarak belirlenir. Genellikle haftada bir seans yapılır, ancak bazen daha sık veya daha seyrek seanslar planlanabilir. Danışanın durumuna ve terapötik ilerlemeye bağlı olarak seans sıklığı değişebilir.

Terapi süresi, danışanın ihtiyaçlarına ve terapistin uyguladığı terapi yöntemine bağlı olarak değişir. Bazı sorunlar kısa süreli terapi ile çözülebilirken, diğerleri daha uzun sürebilir. Terapi süresi genellikle birkaç haftadan birkaç aya kadar değişebilir.

Klinik psikologlarla yapılan seanslara tek başınıza gelmek ya da partneriniz, aileniz veya diğer ilişkili kişilerle birlikte gelmek size bağlıdır. Bireysel terapi, çift terapisi ve aile terapisi gibi farklı terapi seçenekleri mevcuttur. Hangi terapi seçeneğinin size en uygun olduğunu belirlemek için terapistinizle görüşebilirsiniz.

Klinik psikologlar, danışanların gizliliğine büyük önem verirler. Danışanın kişisel bilgileri ve terapi içeriği gizli tutulur ve üçüncü şahıslarla paylaşılmaz. Ancak bazı istisnai durumlarda, yasal olarak bilgi paylaşılması gerekebilir, örneğin danışanın kendisine veya başkalarına zarar verme riski söz konusu olduğunda.

Klinik psikologlar, tercihlerinize ve ihtiyaçlarınıza bağlı olarak hem yüz yüze hem de çevrimiçi terapi hizmetleri sunabilirler. Günümüzde birçok klinik psikolog, teknolojinin sağladığı imkanlarla çevrimiçi terapi seçenekleri sunmaktadır. Hangi terapi yönteminin size uygun olduğunu terapistinizle görüşebilirsiniz.

Klinik psikologlarla yapılan terapinin etkisi, danışanın ihtiyaçlarına, terapistin uzmanlığına ve terapi sürecine bağlı olarak değişir. Ancak araştırmalar, terapiye katılanların çoğunun terapiden fayda gördüğünü ve yaşamlarında olumlu değişiklikler yaşadığını göstermektedir. Terapinin etkisi, terapistin ve danışanın işbirliği ve motivasyonuyla da yakından ilişkilidir.